21 Aralık 2010 Salı

Ramazan Notları -3-

   Ramazan’ı uğurlarken…
   Hiç bitsin istemiyorum Ramazan, doyamadım desem yeri midir bilmiyorum. Ramazan atmosferinde her şey bana güzel. Bazı durumları daha kolay, abartmadan atlattığımı hissediyorum sanki, insanların daha masumlaştığını, TV programlarında ruhuma hitap eden şeyler bulabildiğimi, huzuru hissettiğimi hissediyorum. Ama Ramazan’ın bitmesi bunların da biteceği anlamına gelmemeli sanıyorum, belki de maharet burada başlıyor. Her şey, herkes müsait olmadan da o atmosferi yakalamak düsturumuz olmalı. Bitiyor derken de son 10 gününe girdiğimizi farkediyorum. Ve peygamber efendimizin “Siz Kadir gecesini Ramazan’in son on günü içerisindeki tek rakamli gecelerde arayiniz.”sözü aklıma geliyor. O bin aydan daha hayırlı olan geceyi, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı geceyi arama çabalarımız başlamalı diyorum. Bu arada bu yıl Kur’an-ı Kerim’in indirilmesinin 1400. yıl dönümü, bunu da hatırlatmış olayım. Peygamber efendimiz bu gece hakkında diyor ki: “Kim Kadir Gecesi’nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” O halde Ramazandaki şimdiye kadar yaptıklarımızdan daha fazla dua etmeli. Geçen internette bir kişinin ‘Bu müslüman kesimi anlamıyorum, kandil gecelerinde günahların affedileceğini söyleyip duruyorlar, hani islamda ‘günah çıkarma’ yoktu?’ yazdığını gördüm, acı bir tebessüm belirdi yüzümde. İslamı anlamayanların atıp tutmakta üstlerine yok! ‘Günah çıkarma’ ile ‘tevbe etme’ arasındaki fark anlaşılmıyor ve böyle söylemler ortaya çıkıyor sonrasında. Tabi ki tevbe etmek sadece bu günlere özgü olmamalı, böyle olduğunda islamı anlamayanların o söylemleri de haklı olabilir; fakat böyle geceler bize hediye edilmiş gibi düşünebiliriz. Rabb’im o kadar merhametli ki, bize hep fırsatlar sunuyor. Normal bir zamanda tevbeleriniz kabul etmem demiyor, ama bazı zamanları fırsat olarak sunmuş ve kabul edeceğini açıkça bildirmiştir. Biz de bu durumda şükretmeliyiz sanıyorum.
    Bol dualı Kadir gecesi/leri duasıyla.

Hiç yorum yok: